Goodyear Petrol Kaynaklı Yağları Kullanmayı Bırakıyor

Goodyear, 2040 yılına kadar petrolden elde edilen yağları kullanmayı tamamen bırakacak. Sorumlu bir şekilde tedarik edilen soya fasulyesi yağı, ABD menşeili lastik devinin hedefine ulaşmasına yardımcı olacak. Bu yağ, diğer yağlar gibi işlev görebilen biyo-bazlı bir malzeme olma özelliği taşıyor. Goodyear, bu konudaki hedefinde hâlihazırda etkileyici bir noktaya ulaşmış durumda. Hedef, 2020 sonunda soya yağı kullanımının %25 oranında artması idi ancak Goodyear bu kullanımı, 2019 içerisinde %90 oranında arttırdı.

Goodyear Performansı Arttırırken Emisyonu Azaltıyor

Goodyear, soya fasulyesi yağı kullanarak petrol bazlı yağların kullanımını her yıl 22 milyon galona kadar azaltabiliyor. Aynı zamanda bu sayede kauçuk bileşiği formülasyonunda kullanılan polimerler daha kolay bir şekilde karışıyor. Böylece lastik üretimi sırasında hem enerji kullanımı hem de sera gazı emisyonları azaltılıyor. Bu da Goodyear’ın bu gazları 2023 yılına kadar % 25 oranında azaltma hedefine ulaşmasına katkıda bulunuyor.

Goodyear Lastiklerinin İmalat Süreci Kısalıyor

Goodyear’ın hammadde geliştirme ve güçlendirme teknolojisi baş mühendisi Dr. Bob Woloszynek: “Bu yavaş değişim, imalat sürecinde önemli iyileştirmelerle sonuçlanıyor. Tesislerimizde değerlendirmeler yaptık ve karıştırma süresini % 7 ila 15 oranında azalttık. Daha sonra bunu enerji tasarrufuna çevirebilir veya yeni kapasiteler yaratabiliriz.”

Bitkisel Yağlar ile Lastik Performansı Artıyor

Peki, Goodyear neden soya fasulyesi yağını tercih ediyor? Bunun nedeni bitkisel bir yağ olarak kauçuk formülasyonu ile uyumlu bir yapıya sahip olması. Soya fasulyesi yağı, ıslak zeminlerde ve kış koşullarında performans için mükemmel özellikler sunuyor. Bunun yanında Goodyear EfficientGrip Performance 2 lastik bileşiğinde ayçiçek yağı kullanılıyor.

Dr. Woloszynek: “Lastiklerin tek bir özelliğini öne çıkarmak çok kolaydır ancak bu, diğer performans özelliklerinden feragat etmeyi gerektirebilir. Biz, diğer özellikleri ıskalamadan lastiklerin performansını önemli ölçüde geliştirdik. Soya fasulyesi yağına benzer bitki veya bitkisel yağlarının çok küçük farklılıkları bulunuyor. Ancak biz, bu ürünün performans avantajlarını genişletmeyi başardık.”